Biri Var Bende Benden İçerü Günceli

Merhabalar sevgili mavili okurlar. Nacizane ben; Mavi Manga ekibinin kayıp parçası, antik fosil halkası, kaçak uçurtması, sönmüş balonu, çürük elması, emekli hayalet avcısı, tembel tenekesi, iki dönüm bostan yan gel yat Osman’ı ve aklıma gelmeyen daha bir çok sıfatın sahibi olmakla birlikte herkesin bildiği ama bir o kadar da kimsenin bilmediği bir seri olan Arakawa’nın yıllanan çevirmeni Deuce 😀
Evet evet 2016 mı 2017 mi ne o tarihlerde katıldığımdan beri ilk defa bir güncel yazıyorum o yüzden buralarda yeni lakin milatta ise acızık eski bir Mavi üyesiyim 🙂 Hayat işte sevgili okurlar ben neye niyet ettim neye kısmet oldu.( Çaktırmayın sumire aba altından sopa göstermeseydi bi 2-3 yılı daha vardı güncel yazmama :D)
Bu öyle bi güncel ki sevgili okurlar; içeriği tamamen bana ayrılmış ancak bu haftaki serilerden bihaber, biraz fm radyo tadında, biraz da anı gecesi tutamında, gaydırı gubbak cemile ayarında bir güncel olacak şimdiden yerlerinize ona göre geçin. Haydin bakem bu hafta pandoranın kutusunda neler var imiş 🙂
Şimdi gelelim ben kimim neyim ne içer ne yerim tabii ki de bunlardan bahsetmeyeceğim 😀 ancak ne okurum, sevdiğim seriler hangileridir ve Mavi Mangayla tanışmam nasıl oldu azıcık uzucuk onlardan bahsedeceğim ve uykunuz gelmeden hemencecik de bitireceğim söz 🙂
Öncelikle manga veya animelerde olsun fark etmez, Seinen türü benim için her zaman vazgeçilmez olmuştur. Gerek Berkserk’in tıpkı George Orwell’in Hayvan Çiftliği kitabında olduğu gibi imgeler kullanarak aslında bizim dünyamızı tüm çıplaklığıyla birebir yansıtması olsun, gerek gerçek yaşanmış bir hayat olan Vagabond’un kahramanı Musashi’in arayış içerisindeki mücadelesi olsun ve gerekse de Sun-Ken Rock’ın uslanmaz, boyun eğmez çocuğu Ken Kitano’nun yılmayan dövüşü olsun hepsi bende iz bırakan nadir eserlerden olmuştur. Tabii ki daha adını sayamadığım, unutmuş olduğum çok güzel seriler illaki vardır ancak bunlar benim asla unutamayacağım değerlilerim, kıymetlim, my precioussss… 😀 ve hala aranızda bunları okumayan varsa şiddetle tavsiye ederim. (Önemli Not: Diğerleri neyse de özellikle Berserk’i her bünye kaldırmaz çıplaklık, argo, şiddet ve vahşet sansüre uğramadan çizilmiş ve aslında kendi dünyamızın da bu şekilde olduğunu hatırlatırcasına, gözümüze soka soka anlatmış bizim sevgili mangakamız. O yüzden baştan uyarayım sonra Deuce senin yüzünden kustum vs demeyin benene :))

Gel gelelim Mavi Mangayla nasıl tanıştım? Efendime söylim Mavi’den önceki çeviri grubunda bazı iç karışıklar meydana gelmiş ve ben de bundan nasibimi almamak için sessiz sakin bi kafaya sahip olmak adına Keloğlan misali bohçama çökelik koyarak oradan ayrılmıştım. Tesadüf bu ya, o zamanlar yakından takip ettiğim müzik grubunun genç vokalisti de kendi müzik grubunda bazı sıkıntılar yaşamış, oradan ayrılmış ve tıpkı benim gibi yalnız kurtları oynuyordu. Daha sonra ilk single’ını çıkardığı zamanlarda ben de Maviye katılmış yeni bir ailenin üyesi, taze kanı oluvermiştim. Sarı mı yoksa kırmızı kabloyu mu kesmekte kararsız kalan bomba uzmanı gibi kendime ne isim koysam diye düşünürken aklıma dahiyane(!) bir fikir geldi 😀 elbetteki şarkıcı karısı binnaz olamazdı o yüzden geriye sadece tek bir seçenek kalıyordu. O da bizim tek tabanca takılan reisin takma adı: Deuce! Filine ip atlatmayı başarmış şovmen edasıyla adımı Mavi Manga’nın o meşhur ekip fotosuna yazdırmıştım. Daha sonra o şarkıcıya noldu bilmiyorum ama ben kendime gayet sıcak bir yuva bulmuştum 🙂
İşte böyle arkadaşlar sonrasında ise ver elini manga serileri. O seri benim bu seri senin manga manga dolaştım demeyi çok isterdim ama maalesef azıcık ağustos böceği hallerim yüzünden 3-5 seride takılı kaldım 😀 Ancak bu demek değil ki hep böyle olacak; hayatımdaki bazı şeyleri rayına oturttuğum ilk an inşallah daha güzel, daha bol serilerle karşınızda olacağım sevgili mavi şirinler.
Sözlerime burada son vermeden önce Mavide tüm özverisiyle çalışan çabalayan arkadaşların ellerine gözlerine sağlık diliyorum. Ayrıca bizleri bu süreçte yalnız bırakmayan siz sevgili mavili okurlara da ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. Biraz kürsüye çıkmış 50’li yaşlardaki okul müdürü konuşması gibi oldu ama bu konuda gerçekten herkese tek tek teşekkür ederim. Zaman ayırma var burada emek var hey gidi heeyy sevgili mavi boncuklar 😀
Bir de düşününce, şahsım adıma söylüyorum, Mavi’yi Mavi yapan tıpkı ana ve ara renkler gibi ekibimizle birlikte siz okurlarsınız. Farklı mavi tonların bir araya gelmesiyle oluşmuş nihai bir renk! Uzun uzun yıllar boyunca da bu rengin ilk günkü parlaklığıyla parlamasını ümit ediyorum.
Velhasıl-ı kelam netice-i meram, gökten 3 elma düşmüş. Biri benim kucağıma, biri siz okurların başına(evet hepinizin başına tek tek :D) sonuncusu da Mavi Mangadaki ekip arkadaşlarımın başına(sizin de başınıza tek tek :))Neden sadece bana koca elma düştü diye sormayın sevgili mavililer çünkü ben öyle istedim 😀
Eveeeet bana ayrılan sürenin sonuna geldik sevgili mavi önlüklü okuyucular. Bir sonraki güncel yazımda tekrar görüşmek üzere (Mavi kar yağdığında :)) Hepinize keyifli okumalar diliyorum efendim.
Sevgiyle, Maviyle kalmanız dileğiyle…